Günümüzde iletişim teknolojilerinin hızla gelişmesi, haberleşmeyi kolaylaştırmakla birlikte bazı hukuki sorunları da beraberinde getirmiştir. Özellikle mesafeler arasındaki uzaklıkları ortadan kaldıran elektronik iletişim yazılımlarından biri olan WhatsApp ve çeşitli e-posta hizmetleri, hukuki açıdan önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199. maddesi kapsamında belge ve aynı Kanun’un 202. maddesi uyarınca delil başlangıcı olarak değerlendirilen WhatsApp ve e-posta yazışmalarının hukuki geçerliliği, yargı uygulamalarında da kabul görmektedir. Bu husus, aşağıda yer verilen Yargıtay kararları ile de açıkça ortaya konulmuştur.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 2023/4666 K. 2024/6256 T. 11.09.2024
- Daire: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
- Esas No: 2023/4666
- Karar No: 2024/6256
- Karar Tarihi: 11.09.2024
Her ne kadar Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafından sunulan WhatsApp yazışmaları delil olarak kabul edilmemişse de, söz konusu yazışmalarda adı geçen Çağdaş isimli kişinin davacı şirket yetkilisi olduğu, 8 Ağustos 2018 tarihli yazışma içeriğinde “son gelen silikonlarda problem olduğunun” belirtildiği ve ürüne ait lot fotoğrafının da gönderildiğinin anlaşıldığı görülmektedir.
Bu nedenle, söz konusu mallar yönünden ayıp ihbarı yapıldığı kabul edilerek, yazışma içeriği mallar yönünden incelenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Ancak, mahkemece bu husus göz ardı edilerek hüküm kurulmuş olması doğru bulunmamış ve kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, E. 2014/10743 K. 2014/14047 T. 24.09.2014
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafından yapılan ayıp ihbarının süresinde olmadığı belirtilmiş ise de, davalı tarafından dosyaya delil olarak sunulan ve davalı tarafından davacıya gönderildiği anlaşılan 17.11.2012 tarihli ayıp ihbarına ilişkin e-posta üzerinde durulmadığı görülmektedir.
Bu nedenle, söz konusu e-posta incelenmeli ve davalının ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı hususu araştırılmalıdır. Tüm delillerin birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile hüküm tesis edilmesi doğru bulunmamıştır.
Sonuç
Yukarıda belirtilen Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere, WhatsApp ve e-posta yazışmaları, belirli şartlar altında hukuki delil olarak kabul edilebilmektedir. Bu tür dijital iletişim kanalları, özellikle ayıp ihbarı, sözleşme ilişkileri ve ticari anlaşmazlıklar gibi konularda belge ve delil başlangıcı niteliği taşımaktadır. Hukuki süreçlerde bu tür yazışmaların dikkate alınması gerektiği, Yargıtay kararlarıyla da ortaya konmuştur.
Dolayısıyla, bireylerin ve şirketlerin elektronik yazışmalarını hukuki bir güvence altına alabilmesi için, bu yazışmaların saklanması ve gerektiğinde mahkemeye sunulabilecek şekilde muhafaza edilmesi büyük önem taşımaktadır.
teşekkürler verdiğiniz bilgiler için