tel:+90 (532) 153 78 23 - 0 (554) 873 13 34

P.tesi - Cuma: 9.00 - 17.00

Gaziantep, Türkiye

Elbirliği Mülkiyetinde Mirasçının Ağaç Dikmesi ve Diğer Mirasçıların Hakları

paylaş

1. Giriş

Elbirliği Mülkiyetine Konu Taşınmaza Mirasçılardan Birinin Ağaç Dikmesi ve Semerelerinden Yararlanması Karşısında Diğer Mirasçıların Hukuki Hakları

Miras bırakanın vefat etmesi üzerine geriye kalan mirasçılar, tereke üzerinde elbirliği ile mülkiyet hakkına sahip olurlar.

Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 701/1. maddesi, elbirliği mülkiyetinin yalnızca kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca teşkil edilebileceğini belirterek, bu mülkiyetin istisnai bir mülkiyet türü olduğunu vurgulamaktadır.

Kişilerin, kanunda belirtilen durumlar dışında sözleşmeyle elbirliği mülkiyeti tesis etmeleri mümkün değildir. Türk Medeni Kanunu’nda elbirliği mülkiyetinin tesis edilebileceği durumlar sınırlı olarak sayılmış olup bunların dışında elbirliği mülkiyeti kurulması mümkün değildir. Buna göre;

  • Eşler arasında “Mal Ortaklığı Rejimi Tesisi” (TMK 256),
  • Aile bireylerinin eğitim ve öğrenimleri, donanım ve desteklenmeleri ve bunlara benzer amaçların gerektirdiği harcamaların yapılması için kişiler hukuku ve miras hukuku hükümleri uyarınca kurulan aile vakfı (TMK 372),
  • Miras bırakandan geriye birden çok mirasçı kalması halinde, miras bırakanın vefatıyla mirasın mirasçılara geçmesiyle birlikte, paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan, kanundan kaynaklı bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar (TMK 640),
  • Adi Ortaklık (TBK 520)

durumlarında elbirliği mülkiyeti tesis edilebilecektir. Bunların dışında, kişiler sözleşmeyle elbirliği mülkiyeti oluşturamazlar.

Mirasçılar, mirasın paylaşılmasına kadar tereke üzerindeki mülkiyet haklarını elbirliği mülkiyeti şeklinde kullanırlar. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır (TMK 701/2).

Bu mülkiyet türünde, paylı mülkiyetten farklı olarak, mirasçıların taşınmaz üzerindeki payları belirli olmayıp, taşınmazın tamamı üzerinde hep birlikte müştereken hak sahibidirler. Bu nedenle mirasçılardan biri, diğer mirasçıların rızası olmaksızın taşınmaz üzerinde tek başına tasarrufta bulunamaz.

Ancak uygulamada, mirasçılardan bir veya birkaçının diğer mirasçıların haberi olmaksızın veya onların rızasını almadan elbirliği mülkiyetine konu taşınmaza ağaç diktiği, bu ağaçlardan yıllarca semere elde ettiği ve taşınmazı fiilen kendi hakimiyeti altında tuttuğu durumlarla karşılaşılmaktadır. Böyle bir durumda, diğer mirasçılar mülkiyet haklarının ihlal edilmesi nedeniyle anayasal mülkiyet hakkının kendilerine tanıdığı hukuki yetkileri kullanabilecektir.

Bu makalede, hukuki başvuru yolları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

2. Elbirliği Mülkiyetinde Ortak Kullanım İlkesi ve Mirasçıların Hakları

Elbirliği mülkiyetinde, paylı mülkiyetin aksine, mirasçılardan her biri tek başına tasarruf hakkına sahip olmayıp, taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisi tüm mirasçıların ortak iradesine bağlıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 702. maddesi uyarınca, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazın yönetimi için tüm ortakların oybirliği ile karar alması gerekmektedir. Dolayısıyla, mirasçılardan birinin tek başına taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunması, hukuka aykırı bir müdahale niteliği taşır.

Bu nedenle, elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmaza diğer mirasçıların rızası olmaksızın veya onlardan habersiz şekilde izinsiz olarak ağaç dikilmesi ve buradan tek başına gelir elde edilmesi, diğer mirasçıların mülkiyet haklarının ihlali anlamına gelmektedir.

3. Mirasçıların Başvurabileceği Hukuki Yollar

Mirasçılar, taşınmaz üzerindeki haklarını korumak ve haksız kullanımın önüne geçmek amacıyla aşağıdaki hukuki yollara başvurabilirler:

3.1. Müdahalenin Men’i Davası (TMK m. 683, 995)

Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazda, bir mirasçının diğer mirasçıların rızası olmadan tek başına tasarrufta bulunması, mülkiyet hakkına yönelik bir ihlal teşkil eder. Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesi, mülkiyet hakkı sahibine taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin korunması amacıyla müdahalenin men’i davası açma hakkı tanımaktadır.

Bu dava yoluyla, taşınmazı tek başına kullanan ve semerelerinden faydalanan mirasçının bu tasarruflarının sonlandırılması sağlanabilir. Mahkeme, davalının taşınmazı tek başına kullanmasını ve semere elde etmesini engelleyecek tedbirler alabilir.

3.2. Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Davası (TMK m. 995, TBK m. 49)

Elbirliği mülkiyetinde, tüm mirasçılar taşınmazın tamamı üzerinde hak sahibi olduğundan, bir mirasçının taşınmazdan tek başına yararlanması haksız işgal anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 995. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince, taşınmazı tek başına kullanan mirasçıdan, haksız işgal nedeniyle ecrimisil talep edilebilir.

Ecrimisil davasında, haksız işgal süresince elde edilen gelirler hesaplanarak, diğer mirasçılara ödenecek tazminat miktarı belirlenir. Yargıtay içtihatları, haksız kullanımın uzun yıllar sürmesi halinde geçmişe dönük olarak hesaplanacak ecrimisil miktarının artabileceğini ortaya koymaktadır.

3.3. Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu) Davası (TMK m. 698)

Elbirliği mülkiyetinin sona erdirilmesi için mirasçılar ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davası açabilirler. Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesi uyarınca ortaklık, şu yollarla giderilebilir:

  • Aynen taksim mümkünse, taşınmaz mirasçılar arasında paylaştırılır.
  • Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi durumunda, taşınmaz mahkeme tarafından açık artırma ile satılır ve elde edilen satış bedeli mirasçılar arasında paylaştırılır.

Ortaklığın giderilmesi davası, özellikle haksız kullanımın uzun yıllar sürmesi halinde mirasçılar açısından en etkili çözüm yollarından biri olabilir.

3.4. Haksız Kazanç ve Ağaçların Mülkiyet Durumu (TMK m. 722, 723)

Mirasçılardan biri, diğerlerinin rızası olmaksızın taşınmaza ağaç dikmiş ve yıllarca bunların semeresinden faydalanmışsa, haksız kazanç iadesi davası açılabilir.

Türk Medeni Kanunu’nun 722. maddesi uyarınca:

  • Dikilen ağaçlar, taşınmazdan ayrılmadan sökülebilecekse, bunları diken mirasçı söküp alabilir.
  • Ancak ağaçların sökülmesi mümkün değilse, taşınmazın mülkiyetine dahil olur ve diğer mirasçılar tazminat talep edebilir.

Bu durumda, haksız kullanım nedeniyle elde edilen semerelerin (örneğin meyve veya odun gibi ürünlerin) paylaşılması da talep edilebilir.

4. Sonuç

Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda, mirasçılardan birinin diğerlerinin rızasını almaksızın ağaç dikmesi ve yıllarca semerelerinden yararlanması, mülkiyet hakkının ihlali anlamına gelir. Bu durumda diğer mirasçılar, müdahalenin men’i, ecrimisil, ortaklığın giderilmesi ve haksız kazanç iadesi gibi hukuki yollara başvurarak haklarını koruyabilirler.

Özellikle uzun yıllar süren haksız kullanım durumunda, ecrimisil tazminatının geçmişe dönük olarak hesaplanması ve ortaklığın giderilmesi davası açılması, diğer mirasçılar açısından etkili çözüm yolları arasında yer almaktadır. Mirasçılar, hukuki haklarını en etkin şekilde koruyabilmek için süreci titizlikle takip etmeli ve gerektiğinde hukuki destek almalıdır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

GEREKÇELİ KARAR NEDİR VE HUKUKİ SÜREÇTEKİ ÖNEMİ

Hukuki süreçlerin şeffaf ve adil bir şekilde işlemesi için...

Hakaret Suçu ve Cezası

Kişilerin saygınlıklarını zedeleyebilecek söz ve davranışlar, belli bir somut...

Haksız Koruma Tedbirleri Nedeniyle Uğranılan Maddi ve Manevi Zararların Tazmini

Genel Olarak Ceza muhakemesi sürecinin amacına uygun yürütülebilmesi ve hükmün...

Evliyken Zina Eden Erkeğin Hükmü ve Nikahın Durumu (Zina Suç Mu?)

I. Zina Yapmak Suç Mudur? 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumuzda...