Kişilerin saygınlıklarını zedeleyebilecek söz ve davranışlar, belli bir somut durum ya da olgunun isnat edilmesi suretiyle olabileceği gibi genel ve soyut nitelikteki söz ve davranışlarla da işlenebilir. Hakaret, mağdurun huzurunda işlenebileceği gibi, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle de işlenebilir.
Yargıtay uygulamasında istikrar kazanan tanıma göre bu suçun oluşabilmesi için:
“…davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.”
(Yargıtay 4. Ceza Dairesi, E. 2023/2351 K. 2024/4866 T. 17.04.2024, bkz. Anı yönde YCGK, 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararı)
SORUŞTURMA USULÜ

Hakaret suçunun soruşturma şartı mağdurun şikayetçi olmasıdır. 5237 sayılı TCK Madde 131’de aynen:
“Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır.”
SUÇUN MADDİ UNSURU
Serbest hareketli bir suçtur. Örneğin:
- Görme engelli kişiye “kör” demek,
- Duymayan kişiye “sağır” demek,
- Kamburu çıkmış birine “kambur” diye hitap etmek,
- Psikolojik sorunları olan birine “deli” demek,
- Gözlük kullanan kişiye “dört gözlü” demek,
- Meslekleri sebebiyle takılan lakaplar da bu kapsamdadır. (Örn: Arkeolog için “mezar kazıcı”, otopsi yapan adli tıpçı için “ölü sevici”, icra memuru için “haraççı-mafya” demek gibi.)
KOVUŞTURMA USULÜ
Uygulamada, sonuç cezanın genellikle adli para cezası olması veya iki yılın altında kalması sebebiyle 5271 sayılı CMK m. 251 vd. uyarınca basit yargılama usulüne göre dosya üzerinden inceleme yapılıp karar verilmektedir. Basit usule itiraz halinde ise duruşmalı inceleme yapılmaktadır. Yargılamanın basit usulde yapılıp yapılmaması noktasında takdir hakkı hâkimdedir.
HAKARET SUÇUNDA UZLAŞMA VE ÖNÖDEME
Hakaret suçu uzlaşmaya tabi suçlardandır. (CMK m. 253/1-a) Tarafların uzlaşamaması halinde kamu davası açılır. Ancak, nitelikli haller uzlaşmaya tabi değildir. (Örn: Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret, kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine hakaret gibi.)
Nitelikli hal sayılmasına rağmen, bazı durumlarda önödeme usulü uygulanabilir. (Örn: Hakaretin alenen işlenmesi gibi.)
YARGITAY UYGULAMASINA GÖRE HAKARET SUÇU KABUL EDİLMEYEN SÖZLER
Yargıtay kararlarına göre aşağıdaki ifadeler hakaret suçu sayılmamıştır:
- “Siz bir tebligat yapmasınızı bile bilmiyorsunuz.” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2017/986)
- “Şu kel kafana bak, boya bak.” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/28286)
- “Defol git.” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2021/25262)
- “Kalkın lan buradan.” (Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 2015/10965)
- “Terbiyesiz.” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/34771)
- “Kari gibi ağlıyorsun.” (Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2021/1732)
- “Sen erkek misin?” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2018/7552)
Bu kararlar, sözlerin hakaret suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığını ve kaba, nezaket dışı ifadeler olarak değerlendirildiğini göstermektedir.
Kaynaklar:
- AYDIN, Devrim, “Türk Ceza Kanunu’nda Hakaret Suçu”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Yıl: 2013 Cilt: 19 Sayı: 2, s. 880-918.
- AYDIN, s. 880
- AYDIN, s. 889.