Hukuki süreçlerin şeffaf ve adil bir şekilde işlemesi için mahkeme kararlarının gerekçeli olması büyük bir önem taşır. Gerekçeli karar, mahkemeler tarafından verilen her türlü kararın hangi delillere dayanılarak ve hangi nedenlerle verildiğinin yazılı ve ayrıntılı bir şekilde açıklandığı belgedir. Bu karar, adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri olarak hukuki sürecin vazgeçilmez bir aşamasını oluşturur.
GEREKÇELİ KARARIN ÖNEMİ VE AMACI
Gerekçeli karar hakkı, adil yargılanma hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması, kanun yoluna başvurma imkanını etkili bir şekilde kullanabilmek ve mahkemelere duyulan güveni sağlamak açısından hem tarafların hem de kamunun menfaatini ilgilendirir. Gerekçesiz bir karar, kanun yoluna müracaat imkanını işlevsiz hale getireceği için mahkeme kararlarının dayanaklarının yeterince açık bir şekilde ortaya konması zorunludur (AYM, B. No. 2013/1780, 20/3/2014).

Kararın açık ve gerekçeli olması, hukuki dinlenilme hakkının sağlanması bakımından da kritik öneme sahiptir. Gerekçesiz bir kararın Yargıtay tarafından denetlenmesi mümkün değildir. Tarafların iddia ve savunmaları ile bunların dayandığı deliller, kararda tartışılıp gerekçeleri açıklandığı ölçüde hukuki dinlenilme hakkına uygun bir karar ortaya çıkar.
Bu zorunluluk, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 34/1, 182/3, 232/5-6 fıkraları ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3. maddesi gereğince mahkemelerin tüm kararlarının gerekçeli olması gerektiğini açıkça hükme bağlamıştır.
Gerekçeli kararda, delillerin tartışılması, red ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakalar ve bunlardan çıkarılan sonuçlar ile hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesi gerekir. Gerekçe, doyurucu olmalı; kararın neden, nasıl ve hangi hukuki düzenlemelere dayandırıldığı net bir şekilde ortaya konmalı; maddi olgularla hüküm arasındaki mantıksal bağlantı açıklanmalıdır.
Tarafların, dava kapsamında hukuk düzeni tarafından hangi nedenle haklı ya da haksız görüldüğünü anlayabilmesi ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için usulüne uygun, ayrıntılı ve kuşkuya yer bırakmayacak bir gerekçe sunulması şarttır.
Ayrıca, gerekçeli kararın bir diğer önemli fonksiyonu, yasa yollarına başvuru sonrasında üst mahkemeler (Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi) tarafından kararın doğruluğunun denetlenebilmesidir. Kararın hangi maddi ve hukuki sebeplere dayandığı, usul ve yasaya uygunluğu ancak gerekçeli karar ile anlaşılabilir. Gerekçesiz ya da görünürde gerekçeli olan kararların denetimi mümkün olmadığından, bu durum hukuki süreçte ciddi bir eksiklik yaratır.
GEREKÇELİ KARARIN UNSURLARI VE İÇERİĞİ
Gerekçeli karar, temel olarak iki ana bölümden oluşur: Hüküm Bölümü ve Gerekçe. Hüküm bölümünde mahkemenin verdiği karar, gerekçe kısmında ise bu kararın dayanakları açıkça belirtilir. Tarafların mahkeme kararını anlaması için hükmün hangi maddi ve hukuki sebeplere dayandığı net bir şekilde ortaya konmalıdır.
- Karar Başlığı: Bu bölümde tarafların ve varsa davaya katılanların kimlik bilgileri, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları, kanuni temsilci ve vekillerinin ad-soyad ve adresleri yer alır. Ayrıca, hükmü veren mahkeme, hâkim veya hâkimlerin, zabıt kâtibinin ad-soyad ve sicil numaraları ile gerekçeli kararın yazıldığı tarih belirtilmelidir.
- Hüküm Fıkrası: Taraflara yüklenen hak ve borçlar, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ifade edilmelidir.
Gerekçeli karar, duruşmada tefhim edilen kısa karara uygun olmalıdır. Sonradan yazılan gerekçeli karar, kısa kararla çelişirse yargılamanın aleniyet ilkesi zedelenir ve kararın bozulması gündeme gelir.
GEREKÇELİ KARARIN YAZIM SÜRECİ VE TEBLİĞİ
Zorunlu hallerde sadece hüküm sonucunun tefhim edilmesi durumunda, gerekçeli kararın yazım süreci kanunla belirlenmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre tefhim tarihinden itibaren bir ay, Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre ise kısa kararın açıklanmasından itibaren 15 gün içinde gerekçeli karar yazılmalıdır. Yazılan karar taraflara tebliğ edilir ve tebligat evrakları dava dosyasına eklenir.
GEREKÇELİ KARARIN EKSİKLİĞİ VEYA HATALARI
Yasanın aradığı anlamda gerekçeli bir hükmün olmaması ya da gerekçeli kararın yazılmaması, yasa yolunda bozma nedeni olarak kabul edilir. Ancak, karar başlığındaki bazı eksiklikler veya yanlışlıklar “maddi hata” olarak nitelendirilir ve mahallinde düzeltilebilen basit hatalar olarak değerlendirilip bozma nedeni yapılmaz.
SONUÇ
Gerekçeli karar, hukukun üstünlüğünün ve adil yargılanma hakkının güvencesidir. Tarafların haklarını anlaması, mahkemelere güvenin sağlanması ve üst mahkemelerce denetim yapılabilmesi için vazgeçilmez bir unsurdur. Bu nedenle, mahkemelerin gerekçeli karar yazarken kanuni gerekliliklere titizlikle uyması, hem hukuki sürecin şeffaflığı hem de adaletin tesisi açısından büyük önem taşır.